İnsan bedeninde yer bulan hücreler, belli bir seviyede çoğalır ve kendilerini yeniler. Fakat bazen bu çoğalma kontrol dışı gelişebilir. Hücrelerin bu kontrol dışı çoğalarak oluşturduğu topluluk tümör olup bazı hücrelerin bu topluluktan ayrılıp diğer organlara zarar vermeye başlaması ise kanser hastalığının tanısıdır.
Erkeklerde akciğer kanserinden sonra en sık rastlanan kanser prostat kanseridir. Prostat kanseri; genellikle 50 yaş ve üstü erkeklerde görülüp 75 yaş üstü erkeklerde görülme olasılığı yüzde elli oranındadır. Tam olarak sebebi bilinemeyen prostat kanserinin genetik yatkınlık, hormonlar ya da çevresel faktörlerden dolayı yaşanabilme olasılığı fazladır.
Oldukça sinsi olan bu hastalığın iki belirtisi bulunuyor. Prostat kanserinin belirtileri içinde ilki sık sık idrara çıkmadır. Özellikle gece uyanarak idrara gitme yaşanabiliyor. Bunun yanı sıra idrarda kan görülmesi de prostat belirtisi sayılabilir.
Prostat Kanserinin Tedavisi
Erken teşhis ile tamamen tedavi edilebilen bir kanser türü olan prostat kanserinde ilk olarak tümörün incelenmesi gerekiyor. Tümör incelendikten sonra gerekli olan tedavi yöntemi saptanır. Tedavi yöntemleri içinde en sık uygulanan ilaç tedavisidir. İlerlemiş olan prostat vakalarında hormon tedavisi de ekleniyor. Östrojen hormonu da bu uygulama içinde verilir. Bunun yanı sıra hasta ışın tedavisi de görebilir.
Her hastanın farklı tedavi yöntemi bulunur. Tedavi kısa süreli değildir. Bu uzun soluklu bir tedavi uygulaması olup eğer hastalık çok ilerlediyse sadece kanserin yavaşlatılması uygulanabilir.